Kasım 2020’de Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), “COVID-19’un öğrenci eşitliği ve kaynaştırması üzerindeki etkisi: Savunmasız öğrencileri okullar kapandığında ve yeniden açıldığında desteklemek” başlıklı bir Politika Belgesi yayımladı. Belgede, pandeminin “yalnızca insanların sağlığı üzerinde değil, eğitim alma, çalışma ve yaşama şekilleri üzerinde de derin bir etkisi” olduğu belirtiliyor. Ayrıca okula fiziki katılım çevresinde inşa edilmiş olan küresel eğitim sisteminin karşılaştığı zorluğun altı çiziliyor. Belgede belirtilene göre pandeminin zirve yaptığı 2020 yılında, dünya çapında okul kaydı olan öğrencilerin %91’ini oluşturan 188’i aşkın ülke, koronavirüsün yayılmasını önleme çabasıyla okulları kapattı.[1]
Pandeminin ilk başlarında önleme politikasıyla iyi bir örnek olarak uluslararası çapta övgü alan İsrail, ekonomi ve toplum önemli ölçüde yeniden açılmaya başladığında ne yazık ki dünyanın kişi başına en yüksek yeni enfeksiyon oranlarına sahip ülkesi oldu. Daha sonra yapılan analizler, okulların hızla yeniden açılmasının, virüsün bulaşmasında önemli bir etken olduğunu ortaya koydu.
Şu anda virüsün mutasyonları nedeniyle daha fazla viral bulaşma olduğundan, aşılama kampanyalarının başlamasına rağmen okullar bir kez daha kapatıldı. Ancak bu sefer, önceden edinilen kapanma deneyimleri, okulların ve eğitimdeki politika belirleyicilerin, geleneksel okul temelli eğitime bir alternatif sunma açısından biraz daha hazırlıklı olmalarına imkân tanıdı. Ne var ki bu alanda daha fazla yatırım yapılması gerektiği ve teknolojiyle eğitimin harmanlanmasının artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunun farkına varılması gerekiyor.
Ekonomik büyümeyi hızlandırmaya, sosyo-ekonomik eksikleri azaltmaya ve hükümetin vatandaşlara erişilebilirliğini teşvik etmeye yardımcı olmak için dijital teknolojilerden yararlanmaya odaklı bir hükümet girişimi olan Ulusal Dijital İsrail Girişimi’nde eğitim politikası Kıdemli Başkan Yardımcısı olan Merav Horev’e göre “teknolojiyi eğitimle (formal ya da informal) birleştirmenin doğru olup olmadığı sorusu artık eskide kaldı. Günümüzdeki soru, bunun nasıl doğru ve en iyi şekilde yapılacağıdır… Burada söz edilen, eskiye geri dönüş değil. Hepimiz artık yeni normalden bahsediyoruz.”[2]
Dijital sağlık ve tıbbi cihaz sektöründe olduğu gibi, İsrail şirketleri uzun yıllardır dijital öğrenme alanında da inovasyonlar yapıyor. Sonuç olarak yaklaşık dört yüz şirket içeren bu endüstriyel sektör, eğitim kuruluşlarından ev kullanıcılarına kadar çok çeşitli hedef kitleye bol miktarda gelişmiş teknolojik çözümler sunuyor. Bunlar arasında uzaktan eğitim platformları, idare araçları, internet güvenliği çözümleri, eğitim ve yazarlık platformları, sanal sınıflar, canlı ve kayıtlı etkinliklerin dokümantasyonu ve otomatik dağıtımı, video kütüphaneleri, arşivler ve dahası bulunuyor.
Örneğin matematik gibi temel konularda Matific, okul, semt, eyalet ya da ülke düzeyinde uzaktan eğitim için ödüllü bir tamamen orijinal çözüm sunuyor. 40’ı aşkın dilde müfredata uygun binlerce faaliyet ve çalışma sayfası sunuyor ve bunu; öğretmenler, idareciler veya Eğitim Bakanlığı için sağlam bir raporlamayla birleştiriyor. Class.me gibi diğer şirketler; öğrencilerin dijital bilgi fazlalığından kaçınmasını ve gerçek zamanlı sohbet uygulamaları ve talep üzerine online eğitimler yoluyla öğretmenleri ve arkadaşlarıyla daha kolay iletişim kurmasını sağlayan araçlar sunuyor. Aynı zamanda öğretmenler için değerlendirme araçları ve her okul, sınıf ve yaş grubuna göre uyarlanan özel iletişim ağı sağlıyor.
Uzaktan öğrenmede yalnızca içeriğin değil, öğretmen ve öğrenci arasındaki etkileşimin e önemli bir özellik olduğunu kabul eden Tailor-Ed; öğretmenlerin, sınıfın ve bireysel öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik bütünsel öğrenme deneyimleri sunan bir platformdur. CEO Maayan Yavne’ye göre “Uzaktan eğitim, sınıfta yaptıklarınızı aktarmak için Zoom kullanmakla ilgili değildir. Uzmanlık alanımız, sosyal-duygusal bileşendir ve bu, öğretmenler sınıfta olduğu kadar öğrencilerle aynı etkileşimi kuramadığından uzaktan öğrenmede çok önemlidir.”
Geçtiğimiz yıl Israel21C ile yapılan bir röportajda İsrail’in kâr amacı gütmeyen Eğitim Teknolojileri Merkezi’nin eğitim-teknoloji inovasyon birimi MindCET’in CEO’su Avi Warshavsky, şunları söyledi: “uzaktan eğitime dair en teknik sorunlar, kolayca çözülmektedir. Ancak iletişim, zaman yönetimi ve kendi kendine öğrenme sıkıntılarının ele alınması daha zordur.”[3] Bu nedenle Composica gibi diğer şirketler, kuruluşların zorlu ve yüksek oranda interaktif e-öğrenme içeriği oluşturmasına yardımcı olmaktadır. Amiral gemisi ürünü, herhangi bir cihazda kullanım yeteneğine sahip olup gerçek zamanlı iş birliği ve programlama gerekmeksizin zengin geliştirme özellikleri sunmaktadır.
Bu canlı e-eğitim ekosistemi EdTech İsrael gibi kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. EdTech Israel, İsrail Eğitim iş sektörü ile uluslararası girişimciler, yatırımcılar ve iş ortakları arasında başarılı bir şekilde bağlantı kuran ulusal bir iş merkezidir. Aynı zamanda teknik bilgi paylaşımında bulunmak ve tüm dünyadaki eğitim inovasyonunda iş ilişkileri geliştirmek için diğer uluslararası Eğitim Teknolojisi merkezleriyle iş birliği yapmaktadır.
Görünen o ki eğitimciler ve öğrenciler için her gün, aslında bir okul günü demek
Kaynaklar:
[1] https://en.unesco.org/covid19/educationresponse
[2] https://nocamels.com/2020/09/israel-school-hack-teaching-learning/
[3] https://www.israel21c.org/israeli-ed-tech-solutions-help-launch-a-very-unusual-school-year/