Artık herkes sadece bir su tankı, borular ve pompa yardımıyla evde kendi sebzelerini yetiştirebilir. Hidroponik tarım, toprak yerine besin maddeleri açısından zengin su kullanarak ürün yetiştirmenizi sağlıyor. Yaklaşık 100 dolara satılan hidroponik tarım setleriyle siz de şehirli bir çiftçi olabilirsiniz.
Ancak bu tarım tekniğinin işe yaraması için belirli bir uzmanlık derecesi gerekiyor. İsrailli genç ve yenilikçi tarım teknolojisi firması Flux, Eddy adlı benzersiz ve kompakt bir Hidroponik tarımtarım asistanıyla hidroponik tarımı basitleştirmek istiyor.
Nesnelerin İnterneti (IOT) devriminin çocuğu olan Eddy, sensörler ve Wi-Fi bağlantısıyla donatılmış akıllı bir aygıt. Bir hidroponik sistemin su tankında yüzerken suyun pH seviyeleri ve besin maddesi içeriği gibi önemli büyüme koşullarının yanı sıra ortam ısısını ölçebiliyor. Bu bilgileri kablosuz olarak bir akıllı telefon uygulamasına ileterek kullanıcıların ürünlerini diledikleri zaman ve diledikleri yerden izleyebilmelerini sağlıyor.
Flux’a göre Eddy ayrıca ürünlerinin sağlığını iyileştirmek için atmaları gereken adımlar konusunda yetiştiricilere tavsiyede bulunarak en yapraklı marulu ve en dolgun çileği elde etmelerini sağlayabiliyor. Bu küçük robot hangi bitkilerin birlikte yetiştirilmeye uygun olduğunu, hangi besin maddelerinin suya eklenmesi gerektiğini, kapalı bir çiftlikte ışıkların ne zaman açılması gerektiğini ve diğer faydalı talimatları da verebiliyor.
Eddy’nin tavsiyeleri, Flux’un esprili bir şekilde “Bitki Yetiştirme Guruları” denen hidroponik uzmanlarının deneyimlerine, ayrıca Eddy’nin sensörlerinden alınan verilere, (yetiştirici tarafından çekilen) ürün fotoğraflarına ve hatta yetiştiricinin besin maddesi tercihlerine dayanıyor.
Flux’un kurucusu Karin Kloosterman, NoCamels’a, “Farklı diyet kısıtlamaları olan insanlar, kontrollü yetiştiricilik aracılığıyla ürünlerinin besin maddesi içeriğini idare edebiliyor,” diyor. Eddy ayrıca diğer yetiştiricilerden oluşan bir toplulukla bağlantı kurmanızı sağlıyor. Burada aynı görüşü paylaşan çiftçiler, deneyimlerine dayanan değerli ipuçları verebiliyor. Kloosterman, “Eddy tıpkı evrimleşen bir organizma gibi daima öğreniyor,” diyor.
“Kimyasal bir çorbada yıkanmak”
İnsanların organik ürünlere yönelmesinin ya da kendi meyve ve sebzelerini üretmesinin önemli nedenlerinden biri böcek ilaçları. Gençliğinden beri yiyecek üretimi ve çevresel konularla ilgilenen Kloosterman, “Böcek ilaçları konvansiyonel tarım sistemi tarafından fazlaca sömürülüyor,” diyor. “Bu berbat kimyasallar toprağı tahrip ediyor ve yiyeceklerimize giriyor. Kimyasal bir çorbada yıkanıyoruz.”
Böcekler genellikle toprak kaynaklı olduğundan hidroponik tarımda böcek ilacı gerekmiyor. Hidroponik sistem içinde suyun geri dönüşümü sağlandığı için sistemin diğer bir avantajı da su kullanımının kısıtlı olması. Ayrıca hidroponik tarım konvansiyonel tarımdan daha verimli alan kullanımı sağlayarak şehirde tarımı mümkün kılıyor. Kloosterman’ın bu alternatif tarım formunun desteklenmesi için duyduğu heyecanın sebebi bu.
Flux; dikey bahçeler inşa eden GreenWall ve konvansiyonel tarım için bitki izleme sistemleri sunan Phytech gibi tarımı alt üst etmek isteyen ve sayıları gittikçe artan İsrailli şirketler arasına katılıyor.
“Akıllı çiftlikler”e yönelik çalışan Grownetics, Agrilyst ve CropX gibi diğer şirketler yükselirken Eddy tarım teknolojisi alanında nasıl öne çıkacak? Kloosterman, Eddy’nin rekabet üstünlüğünün, eski askeri uzmanlar tarafından tasarlanan gelişmiş sensör donanımı olduğuna inanıyor.
Genç ve yenilikçi şirket ayrıca Büyük Veri kullanarak hidroponik tarım uzmanlığını sürekli geliştirmeyi planlıyor. Flux dünyanın her yerindeki farklı çiftliklere yerleştirilen Eddy birimlerinden büyük miktarda veri toplayacak, ürün büyüme modellerini tahmin ve optimize eden gelişmiş algoritmalar kullanarak bu verileri işleyecek. Kloosterman’a göre bu veri halka açık hale de getirilecek.
Gıda güvensizliği ortadan kaldırılıyor mu?
2014 yılında kurulan ve sekiz çalışanı olan genç ve yenilikçi şirketin Tel Aviv, Dallas ve Boulder-Colorado’da ofisleri var. Kloosterman şirketin mali durumundan bahsetmek istemedi, ancak medya raporlarına göre tohum fonlaması için 270.000 dolar elde etti ve şu anda A Serisi fonlamasını güvence altına alıyor.
Fiyatı 179 dolar olan Eddy’nin birkaç ay içinde ABD’deki mağazalarda satışa çıkması bekleniyor. Eddy’nin ilk modeli ürünleri izleyip yetiştiricilere tavsiyede bulunurken, gelecekteki modellerde Eddy’nin büyüme ortamında otomatik değişiklikler yapmasını sağlayan bir kontrol sistemi bulunacak. Neredeyse kendi kendine ilerleyen bir çiftlik gibi olacak.
Eddy’nin şehirde tarım yoluyla dünyanın gıda stoklarını arttırma potansiyeli olduğu açık, ancak dünyadaki açlığa yönelik sihirli bir çözüm değil. Kloosterman, “Çözümümüz dünyanın dağılmakta olan gıda sistemi için bir yama,” diye kabul ediyor. “Fakat Eddy yiyecekler hakkında farklı düşünmeleri için insanlara ilham verebilir.”
Kaynak: NoCamels