symbol

Uzay Alanında İsrail: İklim Değişikliği, Beersheet ve Sıradaki Sınır

Çok eskiden söylenmiş ünlü bir sözü tekrarlamak gerekirse! Teknoloji için küçük bir adım, İsrail için dev bir sıçrama…

SpaceX’in deneme uçuşunu, meşhur Starship roketini gördüğümüz ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Jüpiter’in uydularını keşfetmek üzere bir uzay aracı gönderdiği bir yılda daha başka neler olacağını düşünmesi zor geliyor. Ne var ki işin aslı başka çünkü temmuz ayında SpaceX’in gerçekleştireceği ilk ticari uzay yürüyüşünün yanı sıra yılın ilerleyen zamanlarında Jeff Bezos’a ait Blue Origin şirketinin parlak buluşu olan New Glenn’in ilk fırlatılışını görme ihtimalimiz bulunuyor. Buna yoğun bir yıl demek astronomik açıdan yetersiz kalır (yazıdaki tek kelime oyunu bu olmayacağı için şimdiden özür dileriz)…

Öte yandan İsrail, tüm bunların tam olarak neresinde yer alıyor? Nisan 2019’da, İsrail’e ait Beersheet ay roketinin Ay’a çarptığı talihsiz olaylardan bu yana İsrail, görevdeki hataları düzelmek için tüm gücünü topladı ve 2024 için bir Beersheet 2.0 planlaması bile yaptı. Dünya’nın en yakın komşusuna yapılan bu talihsiz inişin ardından hükûmet, ülkenin uzay sanayiine 180 milyon doların biraz üzerine yatırım yapmayı vaat etti. Bu sayede sektördeki istihdamın dört katına çıkarılması, yüksek seviyeden ve daha çok toplum tabanındakilerden gelen akademik araştırma sayısının artırılması ve özel sektör harcamalarının 1 milyar doların çok üstüne çıkarılması amaçlanıyor. İsrail yalnızca aya değil yıldızların ötesine de ilgi duyuyor. Bunun nedeni ise NASA ve İsrail Uzay Ajansı’nın (ISA) iş birliği yaparak evrenin derin köşelerindeki kozmik olayları keşfetmek için şubat ayında ilk İsrail uzay teleskobu olan ULTRASAT’ı fırlatacak olması. Gösterinin yıldızı (üzgünüm ama yine bir kelime oyunu) ise Rehovot’taki Weizmann Bilim Enstitüsü olacak. Enstitü, ISA paralelinde uydunun inşa edilmesinde yardımcı olacak. Teleskobun 2026’da yörüngeye girmesi ve İsrail’in uzak sanayiini galaksinin çok ötelerine uçurması (…) bekleniyor.

Uzay teknolojisi, küresel iklim kriziyle mücadelede kilit rol oynuyor ve sıcaklıklar, ısı adaları, deniz seviyesi, yangınlar, seller gibi olaylardaki değişiklik gözlemlemelerini geliştirme fırsatı sunuyor. Bu nedenle İsrail Uzay Ajansı ile Dış İşleri Bakanlığı arasındaki iş birliği, bölgesel iklim dayanıklılığını geliştirmede çığır açan bir ilerleme kaydedilmesini sağlayacak. Örneğin, ulusal risk haritaları sayesinde uzay, hava, su ve topraktan her seviyede bilgi toplayarak en ivedi şekilde eyleme geçilmesi gereken noktaları anlamamız sağlayacak hassas haritalar oluşturabileceğiz.

Ancak uzay sadece uzaktaki karanlık deliklerden ve galaksimiz dışındaki büyük sonik olaylardan ibaret değil. Aynı zamanda binlerce uyduyla dolmuş düşük/orta Dünya yörüngeleri şeklinde bize düşündüğümüzden de yakın. Dünya’daki günlük yaşamı etkileyen bazı fantastik teknolojilerin yanı sıra İsrail, önemli ölçüde bu uydu ağının içerisinde yer alıyor.

Aşağıda bu ekosistemin bir parçası olan ve küresel uzay sanayiinde büyük oyuncular olarak yerini almaya başlayan bazı çözüm ve sistemleri görebilirsiniz:

SpacePharma, araştırma ve geliştirme için mikro yerçekimi veya sanal ağırlıksızlık kullanmaya odaklanmıştır. Şirket, farklı mikro yerçekimi platformlarında çalışabilen sensörlerle ve okuyucularla donatılmış uçtan uca minyatür laboratuvar sistemleri geliştirdi. Şirketin tanıttığı uçtan uca minyatür laboratuvar mGnify, her yerden uzaktan kontrol edilebilen ve SpacePharma’nın nano uyduları da dâhil olmak üzere farklı mikro yerçekimi platformlarıyla kullanılabiliyor.

Hisky, dünya çapında çok sayıda kullanıcıya sağlam, düşük maliyetli uydu hizmetlerinin verilmesini mümkün kılan bir uydu işletim ağı sunuyor. GEO ve LEO uyduları üzerinde çalışan şirket ağı, uydu terminalleri ve merkez baz istasyonları, mobil uygulama, Nesnelerin İnterneti/M2M arayüzü ve uygulama sunucularından oluşuyor.

Satixfy, performansı artırırken kullanıcı terminallerinin, yüklerinin ve ağ geçidi ekipmanının maliyetini, boyutunu, ağırlığını ve gücünü önemli ölçüde azaltmak için tasarlanmış lider bir uydu ve yarı uydu iletişim teknolojisi sağlayıcısıdır. Şirket, internete bağlı olmayan topluluklar, özel ağlar ve kırsal alanlar için Nesnelerin İnterneti aygıtları ve drone iletişimi dâhil olmak üzere çok büyük pazarları hedefliyor.

Planet Watchers; işletmelerin hükûmetlerin ve STK’ların birden çok sektördeki doğal varlıklarını izlemelerine yardımcı olmak için tasarlanmış bir SaaS çözümüdür. Şirketin jeo-uzamsal teknolojisi, makine öğrenimi algoritmalarını, elastik bulut altyapısını ve çok kaynaklı uydu sensörlerini birleştiriyor. Böylece bölgesel ve küresel çapta büyük ölçekli varlıkların yönetimi için kritik bilgiler sağlayan güçlü bir izleme ve uyarı sistemi sunuyor. Sistem, doğal kaynakların çeşitli yönleriyle ilişkili büyüme anormalliği tanımlaması, mahsul verimi tahminleri ve risk hesaplamaları gibi bilgiler sağlıyor.