İsrail için yenilik her zaman insanların yaşamı, güvenliği ve iyiliğiyle yakından ilişkili olmuştur.
Şimon Peres, No Room for Small Dreams: Courage, Imagination and the Making of Modern Israel kitabında şu soruyu sormuştur: “Hiçbir şeyi olmayan bir ülke olarak başlayıp genç ve yenilikçi şirketler ülkesine dönüşmeyi nasıl başardık?” “Cevap bir ikilemde saklı: hiçbir şeyimizin olmayışı bizim için hem en büyük zorluk hem de en büyük lütuftu. Doğal kaynaklarımız olmadığından yaratıcılığımıza ümit bağlamıştık.”
Şimdi bir inovasyon merkezi ve önemli bir jeopolitik oyuncu olarak bilinen İsrail, dünyaca ünlü yaratıcılığını sadece kendi halkının iyiliği için değil, dünyanın her yerinden insanların iyiliği için kullanmaktadır.
Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan 12 bölümlü yazı dizisinin ana fikri tam da bu. Dizide, İsrail’in inovasyonlarının dünyadaki en zorlu durumlardan bazılarının aşılmasına nasıl yardımcı olduğu işleniyor.
Sağlık hizmeti teknolojisi alanında büyük ilerlemeler, insani görevler için güvenlik, su teknolojisinde ve tarımsal teknolojide çığır açıcı gelişmeler ve dünyanın hızlı bir şekilde artan nüfusuna besin sağlamak için tasarlanan yemek teknolojisi inovasyonları. Bunlar yazı dizisinde işlenen konulardan yalnızca birkaçı. Dizi, dünyanın en önde gelen finansal medya kuruluşlarından birinin okuyucularının İsrail teknolojisinin “tikkun olam”, yani dünyayı onarma prensibini nasıl benimsediğini yakından görmelerini sağlıyor.
Yazı dizisi, İsrail’in teknoloji ekosistemini derinlemesine ele alarak Genç Yenilikçi Ulusun sosyal sorumluluk teknolojilerine öncülük etmesini sağlayan çağdaş şirketlere, stratejik yatırımlara ve yaratıcı zihne vurgu yapıyor. Dizide yer alan makaleler, İsrail inovasyonlarının BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini geliştirerek nasıl daha sağlıklı ve daha varlıklı bir dünyaya zemin hazırladığının altını çiziyor. İsrail Hükümetinin hazırladığı yeni bir rapor Dış İlişkiler Bakanlığı tarafından BM’ye sunulmuştur. Rapor, İsrail’in 17 Hedefin her birini nasıl ilerlettiğini kapsamlı bir şekilde göstermekte ve ülkenin inovasyon ekosistemi ve stratejik planının 2030 hedeflerini uygulamasını nasıl sağladığını detaylandırmaktadır.
Yaratıcılık, yerel teknik bilgi ve “hayır”ı cevap olarak kabul etmeme nitelikleri İsrail’i dünyada kişi başına düşen genç ve yenilikçi şirket sayısının en fazla olduğu ileri teknolojili bir süper güce dönüştürmüştür. Fakat İsrail’in ileri teknolojilerdeki başarısı ulusal gurur ve ekonomik dinamiğin çok daha ötesindedir: Wall Street Journal’da da görüldüğü üzere bu başarı ülkeyi ayrıca dünyada iyilik için mücadele eden bir güç haline getirmiştir.